Pazartesi, Eylül 22, 2008

Silin Borcunu

Büyük dedelerimizin hatırlayabileceği bir gelenek vardı Ramazan ayında;

Hâli vakti yerinde olanlar kılık-kıyafet değiştirerek hiç tanı­madıkları mıntıkalara gidip, bakkalın manavın tenha za­manlarını seçerek sorarlarmış:

«Zimem defteriniz var mı?» diye,

Zimem defteri, o esnaftan borcuna yani veresiye mal alan mahalle sakinleri­ne ait hesap defteridir: Borçlu ile borcunun miktarı yazılı olan defter.. Esnaf bu defteri çıkarınca, gelen şöyle dermiş:

«Lütfen baştan, son­dan ve ortadan şu kadar sayfanın yekûnunu yapınız» Esnaf bu kadar sayfanın yekûnunu yapar, söyler; gelen de kesesini çıkarır, onu öder:

«Silin borçlarını. Allah kabul etsin» der, çeker gidermiş. Borcu ödenen, borcunu ödeyenin kim olduğunu; borcu sildiren, kimi borçtan kurtar­dığını bilmezmiş.

İşte, hiçbir maddi çıkar düşüncesi gözetmeksizin sırf Allah'ın rızasını ka­zanmak ve din kardeşinin sıkıntısını gidermek amacıyla karşılıksız borç vermeye karz-ı hasen denilmiştir. «Hasen» olarak nitelenmesi, amacındaki ruh yüceliğinden ileri gelmektedir.


* Kaynak : http://ramazan.kimseyokmu.org.tr/GerekliBilgiler.aspx?Gb=28

Hiç yorum yok: