Büyük dedelerimizin hatırlayabileceği bir gelenek vardı Ramazan ayında;
Hâli vakti yerinde olanlar kılık-kıyafet değiştirerek hiç tanımadıkları mıntıkalara gidip, bakkalın manavın tenha zamanlarını seçerek sorarlarmış:
«Zimem defteriniz var mı?» diye,
Zimem defteri, o esnaftan borcuna yani veresiye mal alan mahalle sakinlerine ait hesap defteridir: Borçlu ile borcunun miktarı yazılı olan defter.. Esnaf bu defteri çıkarınca, gelen şöyle dermiş:
«Lütfen baştan, sondan ve ortadan şu kadar sayfanın yekûnunu yapınız» Esnaf bu kadar sayfanın yekûnunu yapar, söyler; gelen de kesesini çıkarır, onu öder:
«Silin borçlarını. Allah kabul etsin» der, çeker gidermiş. Borcu ödenen, borcunu ödeyenin kim olduğunu; borcu sildiren, kimi borçtan kurtardığını bilmezmiş.
İşte, hiçbir maddi çıkar düşüncesi gözetmeksizin sırf Allah'ın rızasını kazanmak ve din kardeşinin sıkıntısını gidermek amacıyla karşılıksız borç vermeye karz-ı hasen denilmiştir. «Hasen» olarak nitelenmesi, amacındaki ruh yüceliğinden ileri gelmektedir.
* Kaynak : http://ramazan.kimseyokmu.org.tr/GerekliBilgiler.aspx?Gb=28
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder