Çarşamba, Mayıs 09, 2007

Türkçe


Türkçe'nin devlet dili oluşunun yıldönümü oluşunun yıldönümü nedeniyle şu sıralarda 730. Karaman Türk Dil Bayramı Haftası etkinliklerini yaşıyoruz. Ama malesef dilimizi de kaybettiğimiz daha da aşikar oluyor bugünlerde. Örnek mi Uluslararası Avrupa Şarkı Yarışması'nı izleyenler Türklerin arı , güzel dili bu muydu sorusunu yöneltilebilir. Veyahut ülkede siyaset üzerine yazan gazete yazarlarının Fransa'dan ve İngiltere'den ithal kelimeleri ile bezenmiş yazılarını okuyunca ben Hürriyet, Zaman, Cumhuriyet değil de Le Pen veya The Guardian mı okuyorum diyebilir.
.
.
Tüm bu yazdıklarım birazcık düşünmek adına , kendi kendimize yabancılaşmamız adına. Bizim Türkçe öğretmenimiz arı dilimizi kullanan şairlerimiz değil, bizi kelimelerle seyahate götüren yazarlar değil , tezenesine duygumuzu yüklediğimiz aşık değil. Malesef.....Türkçemizi kendini unutmuş yarışma jüri üyelerinden, şarkı söylediğini sanan televizyon ekranlarından ayrılmayan gençlerden öğreniyoruz.
.
.
Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca Türkçe için benim ses bayrağım diyor. Malesef bu bayrağı unutuverdi Türk Milleti.Yurtdışında gurbette yaşayan Türkler Türkçe konuşturulmak istenmiyor
ama onlar dillerine sahip çıkmak konusunda bizden daha kararlı. Bayarağımıza sahip çıkmaya bayrağımızı tüm dünya ülkeleri arasında gururla dalgalandırmaya davet ediyorum sizleri.  Türkçe'ye sahip çıkalım o bizim  bayrağımız, kendimiz. Dilimize sahip çıkmalı ki var olalım dünya milletleri arasında.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

ülkemizde her dönemin kendine has bir hevesi, kendine göre bir moda anlayışı ve tuhaf bir popülerlik algısı var. yabancı dil gibi tamamen kültürle ilgili bir olgu bile, gün geliyor, kültürel bir hadise olmaktan çok anlık bir hevese, hatta bir tür oyuna dönüşebiliyor.
(kwsr)

mai dedi ki...

Modalar gelip geçicidir ama varlığımız kalıcıdır, varlığımızı unutursak yaşam da yoktur. Türkçemiz varlığımızdır.