Pazar, Kasım 26, 2006

ÜÇ NOKTA

...
üç noktayı susmak mı
zannettiniz siz?
üç nokta, çok şey anlatılmak
istenen ve anlatılan
her bir noktanın zerreleri
adedince birer nokta dahaanlatılamayan, anlaşılamayan;
insanın kendine de anlatamadığı, dinletemediği

üç nokta, araları bin yıllık
mesafe
pergelin iğneli ayağı bir nokta
yüreğimizde; diğer ayağı, sabit
kalemle konulmuş diğer
noktalar arasında gidip
gelmekte
tekrar aynı noktaya dönmekte

üç noktayı susmak mı
zannettiniz siz?
üç nokta, söz geçirememek
yüreğe, zincirlemeye çalışmak
nefsi; günahtan kaçmak,
günaha batmak
üç nokta merhamet;
sizin alınganlığınız, benim
kırılganlığım
olumsuzluk eklerinin yanlış
okutulması

üç nokta, tereddüt kimi zaman,
pervasızlık çoğu zaman
üç nokta imkânsızlık, araları

üç noktayı susmak mı
zannettiniz siz?
üç nokta, yüreği dinlemek ara
sıra, konuşmaktan
men etmek sık sık
sevdayı çiçek gibi değil bir kurşun gibi taşımak;
çiçek gibi taşıyamayacak olmak
muamma

üç nokta, İstanbul’u taşıyamamak,
altında kalmak kâinatın
yardım dilemek bir dosttan ve yine kendimize ihânetimizden
ve de dostluğa,
ağırlaştırmak yüreğimizde dostluğu çaresizce

üç noktayı susmak mı
zannettiniz siz?
üç nokta, konuşmak, hiç
susmadan konuşmak kendi
kendinebir cinnet üç nokta.
aklını
sakınmak delirmekten, deliliğini korumak aklından
ve şimdi üç nokta ağlamak bir
Kur’an kıraatinde günahkârlığına
ve de günahsızlığına; olmayan çârelerine, var olan çâresizliğine

üç noktayı susmak mı
zannettiniz siz?
üç nokta, mahkum olmak
mesafelere;
boyun eğmek
nâfileye
üç nokta, çâresiz çığlıklarla
uyanmak rüyadan;
açılmayan kapıları yumruklamak

üç noktayı susmak mı
zannettiniz siz?
üç nokta bilmek
yanlışlığı ve devam etmeyi
istemek yanılmaya

üç nokta yaşamak başka
hayatlar için;yaşamaya
mahkûm olmak diğerlerinin
hayatını ve öldürmek
kendininikini.

Feride SEZER *Ay Vakti Edebiyat Dergisi 53. sayıdan

Hiç yorum yok: