Cuma, Kasım 24, 2006

sesler, yüzler, sokaklar..

...domino oynuyorum.
Bütün balıkçılar yarim.
Bir deniz tarağına kaptıran yarısını soluğu çardağın altında alıyor.
Ağzının yarısıyla düşünüyor yerdeki ikiliyle
avucunda ikili arayan delikanli.
Denizkızlarının beşikleri martıların çığliklarında asılı.
Yarı kuş, yarı adam, yarı balık,
Balık-Adam-Kuş' lar,
kanatlarında ateş almak bilmeyen sokak fenerleri
bata çıka dolaşıyorlar üstümüzde.


- Onların işi postacılarla, diyor biri.

Burada pencereler, balık ağları, kediler, zeytin agaçları,
orada kayıkların cam saçlarına takılı salkım saçak deniz
canavarlari,
boncuk boncuk curcurlar,
geceleri sardunyaların ışığında yüzümüzü
doya doya görmek için sokak aralarına sokulan kefaller.


- Oynasana, diyorum, koysana ikilini!

Elleriyle düşünüyor arkadaşım.
Belki oynuyor ama rüzgardan seçilmiyor.


Oktay Rifat, ' Balıklı '













Hiç yorum yok: