Cumartesi, Ocak 13, 2007

HİÇLİĞİNİ BİLMEK

Devrin valisi emrindeki yöneticiler ile atinin üstünde satafat içinde girer sehre... Yol kenarlarinda insanlar iki büklüm el pençe divan selamlarlar valiyi. ..Bütün bu satafatli itaat gösterileri arasinda valinin gözleri, bir sokagin kösesinde yere çökmüs olan ve etrafindaki hiçbirsey ile ilgilenmeyen bir adama takilir...Perisan kilikli, saçi sakalina karismis bu adamin oldugu yere sürer atini vali...Atinin üstünden inmeden, vakur ve sert bir ses tonu ile bagirir adama,
- "Behey adam, herkes benim sehre gelisimi el pençe karsilarken sen kimsinki yerinden bile kipirdamiyorsun? "Perisan kilikli adam istifini hiç bozmadan, sakallarinin ve uzun saçlarin arasindan belli belirsiz gözüken gözlerini valiye çevirerek :
- "Ben hiçim" der...Vali daha da hiddetlenir,
- "Ne demek hiç, senin bir adin, sanin ünvanin yok mu bre adam" der...
- "Senin var mi? " der bu kez adam... Vali iyice sasirir ama cevaplar, gafil adam, nasil anlamazsin, ben valiyim der. Adam ayni ses tonu ile sorar yine...
- "Peki daha sonra ne olacaksin?"
-"Sadrazam olacagim." der vali...
- "Peki daha sonra?"
- "Padisah olacagim..."
- "Peki ya daha sonra?"
Kisa bir an duraksar vali ve;- "Hiç" der... ve perisan kilikli adam;- Gördün mü? Sen daha o kadar yol asacaksin hiç olmak için, oysa ki ben simdiden hiçim. der..

Kisacik bir öykü bu ama hayatimiza yön veren bir öykü...

*Bu hikaye bir alıntıdır.

Hiç yorum yok: