Salı, Ocak 16, 2007

PETEK



Arılar tarihin çok eski devirlerinden bu yana insanlara bal üreterek hizmet etmektedirler. Öyle ki arıcılık tarihi M.Ö. 3500 yıllarına kadar dayanmaktadır.(Encyc.Amencana,1993,USA,Vol.3,Lnt.Headguertes,Danbury Connecticut,s.444)Yirmi bin türden oluşan geniş bir familyaya sahip olan arılar,hayvanlar dünyasındaki en çarpıcı mühendislik ve mimarlık bilgisine sahip,sosyal hayatları ile diğer pek çok canlıdan ayrılan,aralarındaki iletişim ile kendilerini inceleyen bilim adamlarını hayretler içinde bırakan canlılardır.Bal arıları diğerlerinden farklı özelliklere sahiptir. Koloniler halinde yaşarlar. Bir arı kolonisi bir kraliçe,birkaç yüz erkek ve 10-80 bin işçi arıdan oluşur. Görünüş olarak birbirinden farklı olan bu üç arıdan kraliçe arı ve işçi arılar dişidir. Her kolonide sadece bir kraliçe bulunur ve diğer dişilere göre daha büyüktür. Kraliçenin temel görevi yumurtlamaktır. Bunun haricinde koloninin bütünlüğünü ve kovandaki sistemin işleyişini sağlayan önemli maddeler salgılar. Kraliçe bireyler arasında en uzun yaşayandır. Yaşam süresi 5-7 yıldır. Günde kendi ağırlığına eşdeğer ağırlıkta 2.000-3.000 çok iyi koşullarda 6.000 kadar yumurta bırakabilir.Erkekler ise,dişilerden iridirler ama ne iğneleri vardır,nede kendileri için besin toplayabilecek organları. Tek fonksiyonları kraliçeyi döllemektir. Kovanda petek örme,yiyecek toplama ,arı sütü üretme,kovan ısısını düzenleme ,temizlik,savunma gibi akla gelebilecek tüm işleri ise işçi arılar yaparlar.Yapılan araştırmalar ,Bilgisayarın saniyede 16 milyon aritmetik işlem yaptığı ama doğadaki kıyaslanamaz rakibi bal arısınınsa bu sürede daha az enerji harcayarak 10 trilyonluk işlem yeteneğine sahip olduğunu ortaya koymaktadır.Arılar vücut ağırlığının 330 katı yük çeker. Mühendislik harikası petek gözünün derinliği 12mm,duvar kalınlığı ise 1/500 INCH olup en az balmumu harcayarak maksimum ölçüde bal depolamak için en uygun şekil arıların inşa ettiği altıgen prizmadır.Arıların en hayret verici özelliklerinden biri de yaptıkları düzgün altıgen peteklerdir. Kalabalık bir arı grubu petek inşa ederken seyredildiğinde, ilk akla gelen bu grubun yaptığı işin sonucunda bir kargaşanın ortaya çıkacağıdır. Birbirinden bağımsız hareketler yapıyor gibi görünen bu canlıların hep birlikte son derece intizamlı yapılar meydana getirebileceklerine pek ihtimal verilmeyebilir. Oysa dışarıdan görülenin aksine, petek ören arılar kusursuz bir uyum içinde ve son derece düzenli bir şekilde çalışmaktadırlar. Öyle ki her biri farklı yerlerden başlamalarına rağmen, tümü aynı büyüklükte altıgen hücreler üretebilirler. Bu altıgenleri ortada birleştirdiklerinde hiçbir şekilde birleşme yerleri belli olmaz ve altıngenlerin açılarında herhangi bir kayma da olmaz.Arılar sadece kovanda ihtiyaç olduğu zamanlarda petek örerler. Bu petekleri barınmak, yiyecek stoklamak ve yumurtalarını büyütmek için inşa ederler. Peteklerin her yönden düzenli bir yapıları vardır. Örneğin arı petekleri çift yüzlüdür. Her iki yüzde de yüzlerce hatta binlerce göz bulunur. Bu gözlerin bal, polen ve yumurta ile doldurulmaları da yine belirli bir düzen içinde gerçekleşir. Bir sıralama yapılacak olunursa bir arı peteğinde, en üstten başlamak üzere orta bölüme kadar bal bulunur. Ara bölümde polenler, en altta da larva odaları yer alır. Bal depoları kovanın yan taraflarında da devam eder. Ancak işçi arılar larva odaları ile bal odaları arasına mutlaka birkaç sıra polen depo ederler. Bu şekilde bal, larvalar ve polen birbirine karışmamış olur. Kuşkusuz petek içinde bal ve larvaların birbirine karışmaması en çok insanların işine yaramaktadır. Aksi takdirde arıcılar açısından içinden çıkılmaz bir durum meydana gelirdi. Petekten bir bölümünü ayırmak isteyen arıcılar, bal almaya çalışırken arı kolonisinin yeni bireylerine istemeden zarar vermiş olurlardı. Ayrıca larvalarla karışacağı için bal yemek de oldukça zorlaşırdı.

Görünüş olarak peteklerdeki hücreler (örneğin larva hücreleriyle, polen ve bal hücreleri) arasında hiçbir fark yoktur. Bunların tümü tamamen birbirlerine benzerdir. Ancak bu benzerliğe rağmen, daha önce de belirttiğimiz gibi, kraliçe boş bal veya polen hücrelerine yumurta bırakmak gibi bir yanılgıya düşmez. Her zaman doğru yere yumurtalarını bırakır.





PETEĞİN GENEL YAPISIBir petek ortadan ikiye bölünecek olunursa son derece ilginç bir görüntüyle karşılaşılır. Peteğin bir ara duvarı vardır. Bu ara duvar da diğer kısımlar gibi balmumundan yapılmıştır ve her iki tarafa doğru sıralanmış olan hücrelerin ortak zeminini oluşturur. Hücrelerin zemini düz değildir. Biri diğerine uygun olacak şekilde çukurdur. Karşılıklı hücrelerdeki bu çukurlar yer kazanmak amacıyla birbirlerinin içine doğru sokulmuştur. Yan duvarlar, hücrelerin ara duvara nazaran aşağıya doğru hafifçe eğimli durabilmelerini sağlayacak şekilde bir yapıya sahiptir. İşte bu eğim, dolu hücrelerden balın akmamasını sağlar. Bundan başka kovanda işçi arıların hücreleri daha yukarıda, erkeklerin sayıca az olan hücreleri ise aşağıda olacak şekilde bir düzen vardır. Kraliçe hücreleri de yine en aşağıda inşa edilir. Ayrıca petek hücreleri ihtiyaca göre de örülür. Örneğin kovanda erkek arı sayısı azaldığında veya kıştan çıkıldığında (kışın kovanda hiç erkek olmaz) erkekler için üretilen ve diğerlerine göre daha büyük olan hücrelerden inşa edilmeye başlanır. Aynı şekilde kraliçe hücresi de sadece kovan için yeni bir kraliçe gerektiğinde yapılır. Bunlarla birlikte peteklerin inşasında da son derece önemli detaylar vardır. Peteğin hammaddesinin üretimi ve kullanılışı, petek oluşturulurken yapılması gereken matematik hesapları gibi detaylar son derece şaşırtıcıdır.


-------------------------------

Yukarıda kısaca arılar ve petek ile ilgili bir alıntıya yer verdim. Petek öyle bir muazzam yapıki arının aşkı olarak nitelendiriyorum. Herkesin damağında yer bırakan meyve bu aşkın yanında oluveriyor. Ben arılara aynı zamanda bal böcüğü diyorum. Sonuçta bal ile özdeşler. Arıları zaten o emek emek yaşadığı aşkı petekten ayrı düşünemiyorum. Bence peteği muazzam yapan da bir aşk ile oluşumudur. Yeryüzü alemindeki tüm güzelliklerin ana kaynağı aşk olmalı....İyice irdelendiğinde bu aşkın ihtişamı tüm göz alıcılığı ile görülecektir. Arının vızıltısı , knat çırpışı bile aşkı peteği için kendi bestelediği bir aşk seremonisi olsa gerek.


Her bal böcüğünün yalnız bir peteği vardır.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

canım benım,sende bırtanesın ve öle kalacaksın bal böcüğüm.tşk ederim...
(peteğin kvsr)